Hac farizasını yerine getirmek için Müslümanlar dünyanın dört bir yanından kutsal topraklara intikal etmeye devam ediyor. Mekke’ye ulaşan binlerce hacı adayı, gece gündüz fark etmeksizin Mescid-i Haram’a akın ediyor. Tavaf ve say yaparak umrelerini tamamlayan hacı adayları, vakit namazlarını Mescid-i Haram’da kılmaya çalışıyor.
Ayrıca Mekke’de bulunan hacı adayları içerisinde umre yapmak isteyenler, mikat sınırına çıkıp orada ihrama giriyor, ihram namazı kılıp umreye niyet ederek tavaf ve say yapmak için Kabe’ye dönüyorlar.
Diyanet Haber olarak mikat bölgeleri ve ihrama dair detayları Mekke irşad görevlisi Tekirdağ Müftüsü İsmail İpek’le konuştuk.
Tenim bölgesinde bulunan Hazreti Aişe Mescidinin avlusunda yaptığımız röportajda İpek, “Hazreti Aişe Mescidi, Mekkeliler ve bizim gibi gelip burada belli bir zaman kaldıktan sonra umre yapmak isteyenlerin ihrama girdikleri yerdir. Hacı ve umre adaylarının ihrama girdikleri yere mikat denir. Beş tane mikat mahalli var. Bunları önce Cebrail aleyhisselam İbrahim peygambere daha sonra Peygamber Efendimiz de ümmet-i Muhammed’e öğretmiş yerlerini kesin olarak belirtmiştir.” dedi.
İpek, Zülhuleyfe, Cuhfe, Zâtüırk, Karnülmenâzil, Yelemlem’in Mekke’ye dışardan gelenler için, Hazreti Aişe Mescidi (Tenim) ve Ci’râne Mescidi’nin ise Mekkeliler ve Mekke’de bulunanlar için mikat sınırı olduğunu dile getirerek, “Dünyanın hangi tarafından gelirse gelsin insanların bu mikatlardan ihram giyerek, ne için ihrama girdiğini de niyetinde belirterek, ihramlı olarak bu harem bölgesine, mikat bölgesine girmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Hac ve umre için kutsal topraklara gelen insanların mutlaka mikat noktalarını ihram giyip niyet ettikten sonra geçmeleri gerektiğini hatırlatan İpek, “Hac ve umre yapmak için bu mübarek topraklara gelmek arzusunda olan insanlar, mikat yerinde ihrama girecekler. Erkekler dünya elbiselerinden tamamen soyunacaklar yani ayağımızda çorap, iç çamaşırlarımız dahi olmayacak. Başlar açık olacak. Saatimiz yüzüğümüz olabilir, kemerimizi takabilir, ayağımıza terlik giyebiliriz, ayakkabı giyemeyiz. Böylece biz ne olmuş oluyoruz? Bütün makamlardan, mevkilerden, dünya nimetlerinin, hepsinden adeta vazgeçmiş gibi oluyoruz. Haccın, umrenin menasiki dediğimiz yapılması gereken tüm davranışları Peygamberimizden öğrendiğimiz gibi yapıyoruz. Onun için hac ve umre ihram ile başlıyor.” ifadelerini kullandı.
İhramın ne anlama geldiğini anlatan İpek, şöyle devam etti:
“İhram, helal olan bazı şeylerin haram olması anlamına gelir. Ne gibi? Örnek vereyim, biz namaz kılarken namaza başlarken iftitah tekbirinden önce yemek yiyebiliriz, su içebiliriz, konuşabiliriz, bir yere yürüyüp gidebiliriz. Yönümüzü her tarafa dönebiliriz değil mi? Ama namaza durduğumuz zaman bunları yapamayız. Aynı şekilde hac ve umreye niyet edip hill bölgesinden haram bölgesine geçen insanlar, ihram elbisesini giydikleri gibi bir de niyet edip söz veriyorlar ve kendilerini Allah-u Teâlânın emrettiği, Peygamberimizin öğrettiği şekilde sınıf, makam, mevki, geride çoluk çocuk hiç bir şeyi düşünmeksizin, ‘Buyur Allah’ım buyur, emrine uyarak geldim Ya Rabbi. Senin emrine uymak suretiyle bu elbiseleri giydim. Ya Rabbi niyet ediyorum hacca ve umreye. Her şeyden uzaklaştım, Senin haram kıldığın her şeye riayet etmeye söz veriyorum’ diyerekten Allah-u Teâlâ ile adeta akitleşiyoruz. Çok önemli bir şeydir bu ihrama girme anı. Ölen insana kefen giydiriyorlar. Bu ihram bizim için bir kefendir aynı zamanda. Ama kefenden daha ufak bir şey. Kefende baş da örtülür ayak da. Fakat burada baş örtülmeyecek. Erkeklerin başını açması esastır. Kadınların da ihramları elbiseleridir, yüzlerini açması esastır. Öyle bir elbise giyiyoruz ki çok basit sıradan bir elbise ve biz bunla ibadetlerimizi yapıyoruz. Hacı veya umre yapan mu’temir oluyoruz. ”
İpek, Mekkeliler ve Mekke’de bulunanların umre için bulunduğu yerlerden veya kaldıkları otellerden ihrama niyet edemeyeceklerini mutlaka bir mikat noktasına gitmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Sırf umre yapmak için Mekke deki bir insan veya bizler umre yapmak için ne yapacağız? İhram elbiselerimizi otelde giymemize engel yok. Abdestimizi aldık, gusül yapmak daha faziletlidir, geldik buraya (mikat noktasına). Hazreti Aişe annemizin mescidine yani Tenim Mescidine geldik. Burada niyet ettik, namaz kıldık. Eğer kerahet vakti değilse namazımızı kılıyoruz. Telbiye getirip ihrama giriyoruz. Ondan sonra da gidip umremizi yapıyoruz, usul budur veya buraya elbiselerimizle geliriz, burada ihramlarımızı giyer, elbiselerimizi çantamıza koyarız. Niyetimizi yapar, namazdan sonra telbiye getirir, ihrama gireriz. Ama en pratiği otelimizde bu ihram elbiselerini giyip umre yapmak için buraya gelirsek burada namazımızı kılıp, niyetimizi yapıp telbiyenizi getirirsek umre için ihrama girmiş oluruz.” şeklinde konuştu.
İhram namazı ve niyeti ile ilgili de bilgi veren İpek, “Kişi ihramını giyip mikat bölgesine geldi. Vakit müsaitse, kerahat değilse iki rekat namaz kılıyoruz. Niyet ediyoruz, ‘Ya Rabbi niyet ettim ihram namazı kılmaya’ diye. Bu sünnet bir namazdır. Kılarken birinci rekâtta Fatiha Suresi’nden sonra Kafirun Suresi, ikinci rekâtta da Fatiha Suresinden sonra İhlas Suresi okunur. Kişi bildiği başka sureleri de okuyabilir. Bu ihram namazı ondan sonra ellerimizi açıyoruz, tekbir ve salavat getiriyoruz. Telbiye getirdikten sonra da, ‘Ya Rabbi niyet ettim Senin rızan için umre ihramına girmeye. Umre yapmayı bana kolaylaştır ve yaptığım bu ibadetimi kabul eyle’ diye niyet ederiz.” ifadelerini kullandı.
İpek, Mekke’ye en yakın ihrama girilebilecek yerin Hazreti Aişe Mescidi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bu mıntıkanın adı Tenim’dir. Onun için buraya Tenim de denilir. Hazreti Aişe annemizin adıyla anılan bu mescit, Peygamber Efendimizin ilk ve son haccı olan Veda Haccı esnasında Aişe annemiz özel hali olduğu için yani hayız halinde bulunduğu için Resulullah Efendimiz hacdan sonra yapamadığı umreyi kaza etmek niyetiyle buraya gelip burada ihrama girip umresini yapmasını emretmiş. Onun için bu mescit onun hatırasına buraya yapılmış ve burası da mikat sayılmıştır. Burası Mekke’ye 8 km mesafededir.”
Tüm haramlarla birlikte, dikişli elbise ve iç çamaşırı türü giyim eşyası giymek, vücuttaki saç, sakal ve kılları kesmek/yolmak, tırnak kesmek, güzel koku sürmek, cinsel ilişki ve genellikle cinsel ilişkiye götüren söz ve davranışlarda bulunmak, hayvan, bitki ve diğer canlılara zarar vermek, başkalarıyla tartışmak, hakaret ve kavga etmek gibi davranışların ihramlı kişiye yasak olduğunu ifade eden İpek, giyimle ilgili yasakların sadece erkeklere yönelik olduğunu anımsatarak, kadınlar ise normal elbiselerini giyeceklerini, ihram süresince yüzlerini örtemeyeceklerini söyledi.
İpek, ihram yasaklarının önemine dikkat çekerek, “Hacca veya umreye niyet edip ihrama girmiş olan kimseden her şey emin olacak. Kimseye kötü söz söylemeyecek, incitmeyecek, kaba davranmayacak. İncinse de incitmeyecek. Bunlara riayet ederse ne olur? Allah’ın emrettiği, bu ibadeti güzelce yapmış, yerine getirmiş olur ama bu yanlışları, hataları yaparsa o zaman haccını iptal eden kısımlar da vardır. Yapmamış sayılır. Bazı davranışlar Kurban kesmeyi gerektirir, bazıları sadaka vermeyi gerektirir. En azından bir kısmı da mekruhtur, hacıya yakışmaz. Umre yapmak için ihrama girmiş olan insana bu davranışlar yakışmaz. Onun için ihramı giydiğimiz zaman çok dikkatli olacağız. Biz bunu hacılarımıza da hep anlatıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın hazırladığı ilmihal kitapları, onlara bilgi vermek için hazırlanan broşürler çok net, çok güzel bilgi takdim ediyor. Hacılarımıza bunları mutlaka okumalarını tembih ediyoruz.” diye konuştu.
Hac veya umre için gelen bir kişinin mikat sınırını ihramsız geçemeyeceğini ifade eden İpek, “Umre veya hac için gelen bir Müslüman mikat sınırını ihramsız geçemez. Mikat sınırını ihramsız geçmek haramdır. Bu haramdan, bu günahtan kurtulmanın iki yolu var. Birincisi, ihramsız olarak geçmenin bir cezası var. Bir koyun veya keçi, dem diyoruz buna, kurban edecek. İkincisi, Bu hatasından kurtulmak ve umresini, haccını yapabilmek için mikat sınırına gidecek, oradan ihram giyecek, ihramlı olarak niyet edecek tekrar gelip hac ve umresini yapacak.” ifadelerini kullandı.
İpek, konuşmasının sonunda Diyanet Habere teşekkür ederek, “Diyanet Haber ekibi olarak böyle bir sohbet imkanı sağladığınız için şükranlarımı sunuyorum. Diyanet Haber ülkemizin tüm şehirlerinde Müftülüklerimizin yaptıkları faaliyetleri yayınlıyor, herkese duyurmaya çalışıyor. Bu vesileyle size şükranlarımı sunuyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.