Kozalı, Batı medeniyetinin 1800’lü yıllarda İslam dünyası karşısında güçlenmesine rağmen, İslam’ın sahip olduğu sağlam temellerin bu medeniyetin asırlarca ayakta kalmasını sağladığını vurguladı. Kozalı, konuşmasında İslam hukukunun her dönemde çözüm üretme kapasitesine şöyle dikkat çekti: “İslam’ın ilk dönemlerinde var olan düşünme ve içtihat faaliyeti, İslam hukukunu dinamik ve sürekli gelişen bir yapıya kavuşturdu. Bazı dönemlerde yavaşlama olsa da, İslam dünyası her zaman kendi sorunlarına çözüm üretmiştir. Bu dinamizmin en güzel örneklerini Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde görmek mümkündür.” Kozalı, içtihat kapısının kapanması iddialarına karşı da İslam hukukunun her dönem canlılığını koruduğunu belirtti. İslam’ın derin ve köklü ilmi geleneğinin modern çağda da yeniden canlandırılmasının gerekliliğini savunarak, şunları kaydetti: “İslam dünyası, hiçbir zaman duraklayan bir medeniyet olmamıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ortaya çıkan büyük imparatorluklar, İslam hukuku ve düşüncesine sürekli katkılar sağlamıştır. Ekoller arası dayanışma ve metodolojik tutarlılık, İslam’ın güçlü hukuk sistemini yeniden canlandırmak için önemli adımlardır.” Kozalı, ayrıca İslam medeniyetinin özünde barındırdığı adalet ve ilim anlayışının, bugün de insanlığa rehberlik edebileceğini vurguladı. Medeniyetin temellerine dönüş yapmanın, İslam toplumlarının modern dönemde de özgüvenle hareket edebilmesi için önemli bir adım olduğunu belirten Kozalı, “İslam, sadece geçmişte değil, bugün de insanlığa adalet, merhamet ve ilim sunabilecek güçlü bir medeniyettir. Bu anlayış, modern dönemde de İslam dünyasına rehberlik etmeye devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu. “Doğu Batı Arasında ” her Cumartesi saat 23.00’te Diyanet TV’de…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.