Hainlik etme, arkadan vurma, vefasızlık etme, hor ve hakir görme gibi anlamlara gelen ihanet; emaneti gereği gibi korumayıp zayi olmasına sebep olmak demektir. İhanet, emanet ve güvenilirliğin zıddıdır. Hayatının her döneminde el-Emin olan Peygamberimiz (s.a.s.) emanete sadakati ve ihanetten uzak durmayı iman ile bağdaştırarak “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder ve verdiği sözde durmaz.” (Buhârî, Vesâyâ, 8) buyurarak müminlerin hain olamayacağını vurgulamıştır.
Emanete ihanet edeni Allah ve Resûlü sevmez. Hain, dünyada ve ahirette rezil ve rüsva olarak ihanetinin bedelini öder ve rezil bir duruma düşer. Müslüman kendisine ihanet edilse bile kimseye hainlik etmeyeceği gibi, düşmanına veya kendine güvenen kişiye de ihanet etmez. Bizler dünyada verilen her nimetin bir emanet olduğu bilinciyle Peygamberimizin; “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona ihanet etmez, ona yalan söylemez ve zor durumda onu yüzüstü bırakmaz.” (Tirmizî, Birr, 18) uyarısını rehber edinmeliyiz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.