Mescid-i Nebevi Hz. Peygamber’in (sas) Mekke’den Medine’ye hicreti yalnızca İslam tarihi için değil insanlık tarihi için de bir dönüm noktasıdır. Bir mekân değişikliğinden çok daha öte anlamları olan hicret, dünyevi hiçbir çıkar gözetmeksizin sırf Allah rızası için fedakârlık ve gayretten kaçınmayan muhacir ve ensarın simasında, İslam’ın bireysel boyuttan toplumsal boyuta geçmesi bakımından varoluş mücadelesinin simgesi, Müslüman kimliğinin miladıdır. İslam’ın evrensel değerlerinin, tevhidin, hukuk ve adaletin, Hz. Peygamber örnekliğinde güzel ahlak ilkelerinin hicret yurdundan bütün dünyaya hâkim olmasının zeminidir. Müslümanların hak, hakikat ve medeniyet yolculuğu Medine’de, şehrin kimliğini inşa eden Mescid-i Nebevi’nin gölgesinde başlamıştır. Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa Kur’an’ın teyit ettiği kadim mekânlarken Mescid-i Nebevi, Hâtemü’l-enbiya’nın emanet ettiği mukaddes mekândır. Hz. Peygamber (sas) için bu yapı sadece bir mabet değil dinin yayılması ve güçlenmesi için bir mektep olmuştur. İstanbul’da Son Osmanlı Meclis-i Mebusan açıldı. (1920) Bu gönderiyi Instagram'da gör Diyanet Takvimi (@takvim.diyanet)'in paylaştığı bir gönderi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.